Öğretmen Öğrenci İlişkileri

Okul, aileden sonra, çocuğun eğitim ve öğretimi ile birinci derecede meşgul olan eğitici bir kurumdur. Diye biliriz ki belli bir yaştan sonra aileden daha etkilidir. Öğretmenler de öğrenciye yakınlıkları ve görevleri itibariyle en etkili ve o nispette de itaat ve saygıya layık olan kimselerdir. Bu acıdan öğretmene karşı davranış görgü ve nezaket kuralları dâhilinde olmalıdır. Bu nedenle görgü ve nezaket kurallarını bir kere daha hatırlamakta fayda vardır. Görgü ve nezaket en bariz göstergesi dildir. Sonra hal ve davranışlar gelir. Eğitimin dil ve davranışlara aksedip alışkanlık haline gelmesi çevreye bağlıdır. İnsan ancak uygun bir çevrede güzel alışkanlıklar kazana bilir. Görgü ve nezaketin kurallarını bilmek başka tatbik etmek başkadır. Çünkü görgü teorik bir bilgi değil bir hayat tarzıdır. Okulda, iş yerinde, evde, çarşıda, piknikte insanlarla temas halinde olduğumuz her yerde söz ve davranışlarımızla karakterimizi belli ederiz. İnsanlar söz ve davranışlarımıza bakıp hakkımızda bir kanaat edineceklerdir. Madem insan ancak uygun bir çevrede güzel alışkanlıklar kazanır o halde güzel alışkanlıklar kazanabilmek için okulumuzu uygun bir çevre haline getirmeliyiz. Buda aşağıdaki kurallara uymakla mümkündür.

  _ Görgülü ve nazik biri olarak her ne suretle olursa olsun asla arkadaşlarınıza lakap takmayınız.

  _Kendinizden büyük olanları öğretmenlerinize ve yaşıtlarınıza daima “siz” diye hitap ediniz.

Sen diyebilmeniz için şu şartlar gereklidir.

1.Kişi sizden küçük, hatta çocuk olmalıdır.

2.Aileden olmalıdır.

3.Çok samimi arkadaşınız olmalı ve bu hitap şeklinize alınmamalı.

_Karşınızdaki şahsın ileri sürdüğü fikir size ne kadar saçma ve mantıksız gelirse gelsin bunu açıkça söylemekten kaçınınız.

_Başkasını rahatsız ettiğini hissettiğiniz her söz ve davranışlarınızdan sonra özür dileyiniz.

_Size yapılan her yardım ve iyiliğe teşekkür ediniz.

_Kendinizden büyük olsun küçük olsun insanları kaba kelimelerle çağırmayınız. Öğretmene karşı kaba hitap şekillerinden biride “Hoca” gibi üçüncü tekil şahısla hitaptır. Bunun yerine “Hocam”hitabını kullanmak daha uygundur.

_Başkalarını rahatsız edecek düzeyde yüksek sesle konuşmak, gürültü olarak adlandırıla bilecek olaylara meydan vermek uygun bir davranış değildir. Ders saatinde koridorlarda ve merdivenlerde oldukça sessiz hareket etmek alçak sesle konuşmak koşmamak dersteki arkadaşlarımızın haklarına saygı anlamına gelir.

_Bir topluluk karşısında konuşan kişiye saygı gösterilmeli anlattıklarını dinlenmelidir. Anlamak için dinlemek konu haricinde olan şeylerle alakayı kesmek şarttır.

_Bilmediği konularda bilenlere sormak bir görgü kuralıdır. Öğrencide bilmediği öğrenmesi gereken konularda hocasına öğrenmek kastıyla soru sorabilir. Ancak bu hakkı hiçbir zaman kötüye kullanmaması gerektiği gibi müsaade almadan ve konuşma tarzına dikkat etmeden sor mamalıdır. Öğretmenin soru sormak isteyene izin verip vermemesi hakkıdır.

_Hocasının yanında yüksek sesle konuşmamak söz ve davranışta önüne geçmemek, onu küçük düşürebilecek ve saygısızlık kabul edilecek her türlü davranışlardan sakınmak önemli bir görgü kuralıdır.

_Büyüklerin ve öğretmenlerin bulunduğu mekânlarda kapı vurarak müsaade aldıktan sonra girmek, mekânı terk ederken müsaade alarak terk etmek gerekir.

  _Konuşurken dil önemli olduğu kadar davranışlarda önemlidir. Bu açıdan büyüklerle konuşurken el kol sallamak,  elinde tesbih vb. çevirmek, ellerini cebine koymak kaba ve saygısız davranışlar sınıfına girer karşınızdaki kişinin sorununuzla ilgilenmesine engel olur.